131 yazı bulundu
Sıralama :
Anılarla yatıp kalkıyor, gerçeklerle günü birlik, hayalleriyle ise uzun vadeli ilişkiler kuruyordu. Eş, metres ve iş hayatını birbirine karıştırmadan evliliklerini yürüten insanlara hayret ediyordu. Çünkü zayıf yanını tespit eden ruhu, tamamen di...
Sabah gözlerinizi açıp etrafınıza baktığınızda gördüklerinizle, benim gördüklerim arasında fark olduğunu biliyorum. Bu benim için bir problem hiç olmadı. Çünkü bunun normal bir şey olduğunu düşündüm hatta. Bazen, herkesin birbirini böyle gördüğünü...
Akşam lojmanların ışıkları renkli siluetteler. Sesler geliyor oralardan. İnsan sesleri. Kimileri balkonda. Oturmuş demlediği çayını yudumluyor. Bir bardağın içinde kaşık sesi. “Çın çın çın.” Çayı karıştıran güzel ses çınlatıyor. Sivrisinek dolu e...
Hiyeroglif harf insanı kendine çeker ve bakanı hayallere daldırırdı. İnsanların yaşayış tarzlarına acıya, sevince, hüzne nüfuz etmiş harfler bunları nereden kilitleyip getirdiğini, gizleyen tarafı insanı çağlar boyu hep peşine takmıştı. Ama bu bil...
Abraka rüya görüyordu. Antalya’dan Sırçalı’ya kadar dağlar taşlar yere çökmüş deniz Çatalhöyük’e kadar gelmişti. Ve bir çok canlı denizden kaçamadan ölüp gitmişti. O canlılar geyik, kurt, ayılar kuşlar sanki Abraka’nın yakını gibiydiler. Neredeyse...
Abraka, ayıların ırmağın içinde balık avladıklarını görünce “Pekala onları kovabilir, yerine bizler geçebiliriz.” Diye düşündü. Irmağın içinde altı ayı vardı. Her biri iri yapıdaydı. Abraka’nıın dişine göre değildi. Düşündüler önce. Aylara ta...
Türk bilim adamları geçidi çalıştırmak üzereydi. Geçit mağaranın içinde Mars gezegenine açılıyordu. Yeryüzünde yaşamış kadim bir ırkın eseriydi bu. Keşfedileli henüz bir ay olmuştu. Mağaranın yeri sır gibi saklanıyordu. On kilo metre çevre ge...
Orupta “Atalarımızın mağarasını merak ediyorum. Oradan gelecek bilgi izlerimizin olduğu bilinmezliklerle bizi sonsuza kadar yaşatacak. Bir merdiven resmi vardı. Birde oradan aldığımız örnekle yonttuğumuz ilk dikili taşımız oldu. Söyle Arkeot mağar...
Camdan dışarıyı seyrediyorum. Sokakta oynayan kız çocukları ve hatırıma gelen çocukluğumun gül bahçesi… Hiçbir gülü birbirinden ayırt etmediğim ve ayağımın değdiği her taşı eşit bilerek beştaş oynadığım çocukluğumun taştan özür dileten masum yanı…...
"Kitaplar yumuşak başlı, halim selim dostlar değildir her zaman, insanın çıtı pıtı araç ve gereçlerle gereken bakımı yapıp ruhunu bir evin önündeki küçük bahçeciğe dönüştürmesini sağlayan avuntu kaynakları da değildir: dil salt bir süs işlevi ...